YÖNETİM’İN DEĞERLENDİRMESİ

YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLEN HEDEF VE STRATEJİLER

Türkiye sigortacılık sektörünün gelişmesi ve ülkemizdeki sigorta bilincinin artırılması konusunda Aksigorta olarak elimizden gelen en iyi gayreti gösteriyor ve üstlendiğimiz bu sorumluluk doğrultusunda her geçen gün hedef ve stratejilerimizi yeniden şekillendiriyoruz.

Haluk Dinçer ve Uğur Gülen

Değerli paydaşlarımız,

Genel olarak COVID-19 pandemisinin gölgesinde geçirdiğimiz 2021 yılında, özellikle yılın ikinci yarısında aşılama hızının artmasıyla birlikte kısıtlamaların gevşetildiğini ve ülkeler arasındaki karantina uygulamalarının da kalkmaya başladığını gördük. Delta varyantının ortaya çıkmasıyla birlikte endişeler yeniden yükselmiş olsa da dünya genelinde salgınla yaşamayı ve iş yapış şekillerimizi salgın koşullarına göre düzenlemeyi öğrendiğimiz bir yıl oldu.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nun Ekim 2021 sayısında küresel ekonomik toparlanmanın devam ettiğine işaret ederken; toparlanmanın yeni tip COVID-19 salgını nedeniyle aksadığı ve ivme kaybettiğine dikkat çekti. Raporda, küresel ekonominin 2021’de %5,9, 2022’de ise %4,9 büyümesinin beklendiği kaydedildi.

IMF’nin raporunda, Türk ekonomisinin 2021 yılına ilişkin büyüme tahmini %5,8’den %9’a yükseltilirken, 2022 için büyüme beklentisi ise %3,3’te sabit tutuldu. Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla %7 büyümüştü. Bu dönemde tüketim harcamaları büyümeye 4,7 puan ile güçlü katkı sağlarken, yatırım harcamaları ve net ihracatın katkısı da sırasıyla 2,9 puan ve 1,1 puan oldu. Temmuz ayında ise net doğrudan yatırımlar, 1 milyar ABD doları ile Kasım 2018’den bu yana en yüksek düzeyine yükseldi. Bu dönemde yurt dışı yerleşiklerin yurt içindeki sermaye yatırımları 1 milyar ABD dolarını bulurken, gayrimenkul yatırımları 453 milyon ABD doları düzeyinde gerçekleşti. Doğrudan yatırımların sektörlere göre dağılımı incelendiğinde ise toptan ve perakende ticaret ile finans ve sigorta sektörlerine yönelik yatırımların öne çıktığı görüldü.

Sigorta sektörü özeline baktığımızda, pandeminin tüm olumsuz şartlarına rağmen sektörün büyümesini sürdürdüğünü görüyoruz. Türk sigorta sektörü, hem prim büyümesinde hem teknik kârlılıkta, hem de dijitalleşme anlamında dünyadan pozitif ayrışan bir süreç yaşıyor. Çift haneli büyüme rakamları ve son yıllarda diğer sektörlere göre daha yüksek büyüme oranlarıyla, reel büyümelerle başarı grafiğini yükseltmeye devam ediyor.

Türkiye sigortacılık sektörünün gelişmesi, ülkemizdeki sigorta bilincinin artırılması ve sürdürülebilir bir yaşama katkı sunulması konusunda Aksigorta olarak, elimizden gelen en iyi gayreti gösteriyor ve üstlendiğimiz bu sorumluluk doğrultusunda her geçen gün hedef ve stratejilerimizi yeniden şekillendiriyoruz.

Sektöre yönelik kamu politikaları

Son dönemde trafik sigortalarında Anayasa Mahkemesi’nin ve Danıştay’ın verdiği iptal kararları, yine bedeni tazminat hesaplamalarında yaşanan belirsizlikler ve son olarak TBMM’de kabul edilen kanun teklifi içerisinden trafik sigortaları ile ilgili olan bölümün çıkarılması üzerine kamuoyunda belirsizlik hâkim olmuştu. Mayıs 2021’de yasalaşan Karayolları Trafik Kanunu Teklifi ile trafik sigortasında mağduriyetlerin azaldığını; gereksiz vekâlet ücretlerinin sigortalıya yük olmaktan çıktığını ve hasar süreçlerinin daha da hızlandığını görüyoruz.

2021 yılında hem yaşanan doğal afetler hem de pandemi sürecinde evde kalınan sürenin artmasıyla birlikte konut sigortalarına olan talepte de artış yaşandığını gözlemliyoruz. Oysa sigorta bilinci, afetler yaşanmadan evvel oluşturulmalıdır. 1999 depremi sonrasında DASK zorunlu hale gelmesine rağmen halen sigortalılık oranının %58,40, yürürlükteki poliçe adedinin ise 10,3 milyon olması, ülkemizde DASK’a tabi olan konutların yarısının sigortasız olduğunu gösteriyor. 2021 yılı başında DASK, %100 sigortalılık hedefine yönelik bir kampanya başlattı. Zorunlu Deprem Sigortası Tarife Tebliği’ne göre teminatlar artırılarak enflasyona karşı korunurken, buna bağlı oluşan prim farkı sigortalılardan alınmıyor ve primlerde %10 indirim uygulanıyor.

Öte yandan geçtiğimiz yıl hayatımıza giren ve tüm dünyada yaşamı durma noktasına getiren pandemi süreci, hayatta karşılaşabileceğimiz risklerin anlaşılması açısından sigorta sektörüne katkı sağladı. Oldukça zorlayıcı olan bu süreç, toplumda risk bilincinin gelişmesine katkı sağladı. Bunun yansımasını en iyi şekilde sağlık sigortalarında görüyoruz. Sağlık sigortaları kapsamının genişletilmesi, esnetilen ödeme ve taksit avantajları, acenteler için hazırlanan ek destek paketleri, hasar süreçlerinin uzaktan dijital yönetilmesi, sektörün güçlü teknolojik altyapısı ve uzaktan çalışmaya hızlı adaptasyonu, satış ve hizmetlerin kesintisiz bir şekilde sürmesine imkân tanırken; kamu politikalarıyla da bunlar desteklendi. Dönemsel olarak artış gösteren sağlık poliçelerinin, pandemi sonrasında da devam edeceği öngörülüyor. Bu bağlamda toplumsal sigorta bilincinin gelişmesi için hem sektör hem de Aksigorta nezdinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Dijital riskler

Dijital dönüşümün şirketlerin rekabet gücünü artırmakla kalmayıp kaçınılmaz hale geldiği ve dijitalleşmenin dışında kalan kurumların oyun sahasının da dışında kaldığı bir dönemdeyiz. Ancak dijitalleşmenin iyileştirici ve rekabeti artırıcı gücünü kullanırken, siber saldırılardaki olağan dışı artışa da kayıtsız kalmamak gerekiyor. Geçtiğimiz yıl yalnızca Türkiye’de bir milyonun üzerinde kötü amaçlı yazılım saldırısı düzenlendi. Geçen yıla göre %81 oranında artışın gerçekleştiği Türkiye’de, dakikada üç adet kötü amaçlı yazılım saldırısı yaşandı. Saldırıların %43’ünün küçük şirketlere karşı yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda siber güvenlik sigortasının KOBİ’ler için zorunlu hale getirilmesi ve sistemsel altyapının buna uygun olarak yeniden oluşturulması büyük önem taşıyor.

Bu bağlamda siber risklere karşı en önemli koruma kalkanı olarak dikkat çeken siber sigortalara talebin de giderek arttığını görüyoruz. Finaria tarafından yapılan araştırmada, küresel siber sigorta pazarının 2021 yılında %21 büyüyerek 9,5 milyar ABD dolarına; 2025 yılına kadar ise 20,4 milyar ABD dolarına ulaşacağı öngörülüyor.

Aksigorta olarak, hayata geçirdiğimiz yatırımlarla dijitalleşme konusunda Türkiye sigorta sektörüne hayli ivme kazandırdık. Geleneksel yapıdaki sektöre robotik dönüşüm ve yapay zekâlı dijital asistan gibi atılımlarımızla inovatif bir bakış açısı sunduk. Ancak dijitalleşmenin böylesi hızlı yaşandığı bir süreçte, dijital risklerin de hayatımızda olduğu gerçeğinin her zaman altını çizdik. Bu anlamda dijital riskleri toplum düzeyinde anlatabileceğimiz; kullanıcıların, ailelerin, şirketlerin bu konudaki farkındalığını artıracak bir eğitim ve bilgi platformunun, toplum açısından oldukça faydalı olabileceği düşüncesiyle Boğaziçi Üniversitesi iş birliği ile Dijital Güvenlik Platformu adlı bir proje gerçekleştirdik. Dijital Güvenlik Platformu’yla dijital riskler konusunda toplumdaki farkındalığın ve bilgi düzeyinin artmasını; kurumların ve bireylerin bu konuda daha hazırlıklı olmasını hedefliyoruz.

InsurTech

Endüstri 4.0 devriminin önemli parçalarından biri olan InsurTech, sigorta alanında faaliyet gösteren tüm firmaların daha fazla kullanıcıya ulaşmalarını, poliçe sahiplerinin de daha düşük masraflı çözümlere sahip olmasını kolaylaştırıyor. Bu anlamda özellikle müşteri odaklı hizmet ve uygulamalarımızda InsurTech girişimlerin sağladığı katma değeri, hem Aksigorta hem de sektör özelinde gördüğümüzü söyleyebiliriz. Start-up girişimlerle sağladığımız iş birlikleri sonucu hayata geçen uygulamalar, müşteri memnuniyet puanımızın ve müşteri bağlılığının artmasında da önemli bir rol oynuyor.

Aksigorta olarak start-up desteklerimizi, İTÜ Çekirdek InsurTech programı kapsamında gerçekleştiriyoruz. Programda, sigorta sektörünün önemli aktörleri ile bir araya gelerek, sektöre değer katacak teknolojiler geliştiren girişimcileri destekliyoruz. Program sayesinde aynı zamanda, girişimlerin sektöre erişimi sağlanıyor ve başarılı olan girişimlere can suyu veriliyor.

Dijitale yatırım

Üçüncü yaşına giren yapay zekâlı dijital asistanımız ADA ile artık yılda 4 milyon başarılı işlem gerçekleştirebiliyoruz. ADA, acentelerimizden gelen yüzbinlerce talebi anında cevaplamanın yanı sıra müşterilerimize, çağrı merkezinde sesli destek de vermeye başladı ve Aksigorta müşterileri, ADA ile hasar dosyaları hakkındaki son durumlarını kolaylıkla takip edebiliyorlar.

Sigortacılığın temelinde gelecekte oluşabilecek risklerin ve bundan doğacak maliyetin hesaplanması bulunuyor. Bu hesaplamanın hassas ve doğru yapılması şirket açısından gereksiz zararın önüne geçmeyi sağladığı gibi müşteri açısından da daha uygun ve daha âdil fiyatlı ürüne ulaşmayı mümkün kılıyor. Genelde sigorta sektöründe bireysel sigortalarda özellikle de motor ürünlerinde aktüerler Genelleştirilmiş Doğrusal Modellerle (GLM) bu karmaşık hesaplamayı yapıyorlar. Biz bunun üzerine veri bilimcileri de işin içine katarak yapay zekâ algoritmalarıyla bir katman daha oluşturduk. Bu da Aksigorta’nın trafik ve kasko ürün fiyatlarını çok daha uygun ve rekabetçi hale getirdi. Aslında müşterilerimize en âdil fiyatı sunarak hem müşterilerimizin bütçelerini korumuş oluyoruz hem de kârlılık ve pazar payı anlamında Şirket’e fayda sağlamış oluyoruz.

Dijitalleşme ve yeni nesil sigortacılık anlamında yaptığımız son çalışmalardan biri de yine Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek telekomünikasyon sigortacılığını başlatmamız oldu. Dijitalleşmenin gücüyle artık müşterilerimizin ev konforunda sigortacılık süreçlerini kolaylıkla yönetebilmelerini sağlıyoruz. Müşterilerimize ulaşabileceğimiz yeni bir kanal olarak hayata geçirdiğimiz telekomünikasyon sigortacılığı ile ferdi kaza, DASK, konut gibi çok sayıda ürünü akıllı telefonlar üzerinden müşterilerimizle buluşturmaya başladık.

Yeni nesil sigortacılık vizyonumuzu bir sonraki adıma taşıma hedefiyle hayata geçirdiğimiz Aksigorta mobil uygulaması ile müşteri deneyimini üst sıralara taşıdık. Bu mobil uygulama, müşteriler için diğer tüm kanallarla entegre olacak dijital bir hizmet noktası sunması, bu sayede müşterilere çoklu kanal özgürlüğü sağlaması ve Aksigorta’nın farklı sektörlerdeki iş birlikleriyle müşterilerine daha fazla değer yaratabilmesinin yanı sıra acente ve müşteri arasında yeni bir ilişki kurma biçimi sağlayacak dijital bir platform olmasıyla da öne çıkıyor. Aksigorta mobil uygulaması ile satış öncesine ve sonrasına da odaklanarak müşterilerimizin risk dünyasında yer alabileceğimiz anlamlı bir ilişki yaratabilmeye odaklandık.

Finansal başarı

Aksigorta olarak, pazar payımızı artırarak %8,5’e yükselttiğimiz, sektördeki konumumuzu güçlendirdiğimiz bir yılı geride bıraktık. Prim üretimimiz, geçtiğimiz yıla oranla %33 artışla 7,0 milyar TL’ye yükseldi. Net kârımız 2021 yıl sonu itibarıyla 189 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

Geleceğe bakış

Önümüzdeki dönemde de Aksigorta olarak, sürdürülebilir bir yaşam için yeni nesil çözümlerle değerli olanı birlikte korumayı hedefliyoruz. Kârlı büyüme odağımızla, tüm paydaşlarımıza değer yaratacak sürdürülebilirlik yatırımlarımıza devam edeceğiz. Tüm dağıtım kanalları ve ürün gruplarında portföyümüzü büyütmeyi; rekabetçi fiyat, ürün ve kolay süreçlerimizle farklılaşmayı ve operasyonel verimliliğimizi korumayı hedefliyoruz. Teknoloji ve dijitalleşme yatırımlarımıza devam ederek hem müşterilerimize kanal özgürlüğü sağlayacak hem de iş ortaklarımızın dönüşümüne yardımcı olacağız.

Başarıyla tamamladığımız 2021 yılının ardından tüm çalışanlarımızı ve Türkiye’nin dört bir yanında bulunan acentelerimizi gayretleri ve emeklerinden dolayı tebrik ediyor; başta ana hissedarlarımız Sabancı Holding ve Ageas olmak üzere tüm hissedarlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Saygılarımızla,

Haluk Dinçer
Yönetim Kurulu Başkanı

Uğur Gülen
Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür