Yaklaşık 150 adet terimden oluşan sigorta sözlüğünü kullanarak merak ettiğiniz tüm içerikler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Tam karşılığı saklama payı olan konservasyon, reasürans işlemlerinde kullanılan teknik bir terimdir. Eksedan işlemlerinde sedan olarak anılan sigorta şirketi, kendisinde kalacak sigorta paylarını hesaplayarak kalanı reasüröre devreder. Sigorta şirketi üzerinde kalan paylara konservasyon denir.
Sigorta şirketleri düzenledikleri her poliçe ile birlikte bir riziko üstlenir. Düzenlenen poliçeler karşılığında risk gerçekleştiğinde ise hasar ödemesi yapılması gerekir. Herhangi bir sigorta şirketinin farklı branşlarda binlerce poliçe düzenlediği ve riskler üstlendiği düşünüldüğünde, taşınan riskler mali açıdan bilançolara yük bindirir. Reasürans işlemleri bu anlamda sigorta şirketlerinin üzerindeki risk yükünü hafifletmek ve sektörün devamlılığını sağlamak açısından kullanılır. Eksedan anlaşmalarda uygulanan konservasyon metodu sedan ile reasürör arasındaki bölüşümlü risk ve prim paylaşımının temelini oluşturur.
Sigorta işlemlerinin sigortası anlamına gelen reasürans anlaşmaları, bölüşümlü ve bölüşümsüz olarak ikiye ayrılır. Bölüşümlü anlaşmalar içerisinde en yaygın kabul gören anlaşmalardan biri olan eksedan sözleşmelerinde paylaşımlar ise, konservasyon payları esasına göre yapılır.
Konservasyon, risklerini devretmek isteyen sedan tarafından kendi mali gücü ve teknik anlayışına göre belirlenir. Konservasyonun üstünde kalan riskler ise reasüröre devredilir. Reasürör kendisine devredilen riskleri kabul etmek zorundadır. Bu nedenle eksedan sözleşmeler daha çok otomatik sözleşmeler olarak adlandırılır.
Konservasyonların hesaplanması ile birlikte sigorta şirketi üzerinde kalacak saklama payları ya da diğer bir terim ile “plen” veya “lime” denen dilimler ortaya çıkar. Eksedan anlaşmalarının kapasitesi ise konservasyonların katları ile ifade edilir. Sigorta şirketleri için konservasyonların nasıl hesaplanacağı ve hangi risk türlerine ağırlık verileceği stratejik açıdan oldukça önemlidir.
Risk paylaşımı prim paylaşımını da beraberinde getirdiği için, konservasyonların dağılımı sigorta şirketlerinin daha avantajlı olduğu bir durumun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu yüzden çoğu sedan, yüksek riskli poliçelerine daha az konservasyon ayırırken düşük riskli poliçelerine ise daha yüksek konservasyon ayırmayı tercih eder.
Eksedan sözleşmeleri her sene yenilenir. Sedan, konservasyon miktarlarını bir tablo halinde sözleşmeye ekler. Bazı anlaşmalarda konservasyonlar için azami ve asgari limit uygulamasına gidilebilir. Böylece limit konulmaksızın işleyen eksedan işlemlerinde tamamen sedanın lehine çalışan sistem, reasürans şirketinin de lehine olacak şekilde çalışmaya başlar. Konservasyonlar, poliçe bazında değil, toplu olarak hesaplanır. Risk sınıflandırmalarına göre ayrılan poliçe grupları dilimlere bölünerek konservasyonu aşan miktarlar, reasüröre primleri ile birlikte devredilir. Sigortacılık sektörünün sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli olan reasürans işlemleri, sigorta şirketlerinin yeni poliçeler keserek prim üretmesini sağladığı gibi, sektörün büyümesini ve güvenilirliğini artırmasını da garanti eder.