2020 Yılında Ekonomi ve Sektör
Alınan karantina önlemleri üretim endekslerinin ciddi oranda düşmesine, işgücü kayıplarına ve güven endekslerinin tüm dünyada gerilemesine neden olmuştur.
Dünya Ekonomisi
2020 yılının ilk yarısında küresel ekonomi gündeminin merkezinde, Çin’de başlayıp kısa sürede dünyaya yayılan COVID-19 salgını ve salgına karşı ülkelerin aldıkları önlemler yer almıştır. Toplumsal hareketliliğin azaldığı ve sosyal yalıtım kavramının gündeme geldiği bu süreçte, ülkelerin salgının yayılmasını engellemek amacıyla sınırlarını kapatmaları ve bazı sektörlerdeki faaliyetleri kısıtlamaları tüm dünyada ciddi ekonomik etkilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Alınan karantina önlemleri üretim endekslerinin ciddi oranda düşmesine, işgücü kayıplarına ve güven endekslerinin tüm dünyada gerilemesine neden olmuştur.
Yılın ilk döneminde, küresel büyüme görünümü belirgin biçimde kötüleşmiş; salgın öncesi dönemde, uluslararası kuruluşlar tarafından %3 civarında belirlenen 2020 yılı büyüme tahmini, salgından sonra %5 civarında daralma olarak revize edilmiştir. Eylül ayında OECD Ara Dönem Ekonomik Değerlendirme Raporu’nda, küresel iktisadi faaliyetin haziran ayı tahminlerine kıyasla daha hızlı toparlandığına dikkat çekmektedir. Kuruluş, küresel ekonomik aktivite için 2020 yılı daralma tahminini %4,5’e revize ederken; 2021 yılı küresel büyüme tahminini de %5,2’den %5’e düşürmüştür. Raporda, son dönemde salgından en fazla etkilenen ülkeler arasında olan Hindistan, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika ekonomileri için 2020 yılı GSYH tahminlerinde aşağı yönlü revizyonlar yapılırken; ABD, Avrupa ve Çin ekonomilerine yönelik beklentilerin iyileştiği görülmektedir. Eylül ayı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımlayan Fitch ise 2020 yılı için küresel GSYH daralma tahminini %4,6’dan %4,4’e indirirken; gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini %4,9’dan %5,2’ye yükseltmiştir. ABD ile Çin ekonomilerinin haziran ayındaki tahminlere kıyasla daha olumlu bir performans sergilediğine işaret ederek bu ülkelere yönelik 2020 yılı beklentilerini iyileştiren Fitch, Euro Alanı ve İngiltere’nin haziran ayındaki öngörülere kıyasla daha sert daralmasını beklemektedir.
Salgının istihdam, tedarik zincirleri ve üretim kapasitesi üzerinde yaratacağı kalıcı tahribatı gidermek için küresel çapta önemli boyutlarda mali tedbirler uygulamaya konulmuştur. Bu süreçte, birçok ülkede merkez bankaları faiz indirimleri gerçekleştirmiş, gelişmekte olanlar da dâhil olmak üzere ülkeler varlık alımları, likidite destekleri, kredi programları ile salgından etkilenen sektörlere ve hane halkına yönelik daha önce görülmemiş boyutlarda destek programlarını hayata geçirmiştir. Fed, ortalama enflasyon hedeflemesi kapsamında, enflasyonun hedeflenen %2’lik seviyeyi bir süre “ılımlı düzeyde” aşana kadar faiz oranlarının mevcut seviyede tutulmaya devam edileceğini açıklamıştır.
Avrupa Birliği ile İngiltere arasında varılan anlaşma gereği sene sonunda tamamlanacak olan Brexit sürecinde ayrılık sonrası ilişkilerin nasıl yürütüleceği henüz belli değilken taraflar arasında başta ticari ilişkilerin geleceği ve Kuzey İrlanda konusu olmak üzere pek çok konuda ayrışma yaşanmaktadır. Eylül ayının son günlerinde İngiltere Parlamentosu’nun taraflar arasında imzalanan Brexit anlaşmasının bazı maddelerini ihlal edecek şekilde İç Piyasalar Yasa Tasarısı’nı onaylamasının ardından AB yetkilileri anlaşmanın ihlal edildiği gerekçesiyle yasal süreç başlatma kararı almıştır. Söz konusu yasa, daha önce Brexit Anlaşması ile gümrük birliğinde kalmasına karar verilen Kuzey İrlanda üzerinde İngiliz bakanlara ticari yetki tanıdığı için eleştirilmektedir. Bu gelişmelerin etkisiyle GBP/EUR paritesi ağustos sonundaki 1,12 düzeyinden Eylül sonunda 1,10 seviyesine gerilemiştir.
Pandeminin olumsuz makroekonomik etkilerini diğer ülkelere kıyasla daha hızlı atlatan Çin, ağustos ayında sanayi üretimini genişletmeye devam ederken; ülkede perakende satışlar, yıllık bazda %0,5 ile sınırlı düzeyde de olsa bu yıl ilk defa artış kaydetmiştir. Aynı dönemde yatırım harcamaları ise %0,3 oranında gerilemesine karşın daralmanın ivme kaybetmeye devam ettiğine işaret etmiştir.
Mart ayından bu yana salgın endişelerinin güvenli yatırım araçlarına yönelime neden olmasına bağlı olarak yükseliş kaydeden altın fiyatları, Eylül ayının ilk yarısında yatay seyretmiştir. Altının ons fiyatı, izleyen günlerde dolardaki değerlenmeye bağlı olarak hızlı biçimde gerilemiş; Eylül sonunda 1.886 USD/ons olmuştur.
Makroekonomik beklentilerdeki zayıflığın yanı sıra OPEC+ toplantısında ülkelerin kesinti kotalarına uymadığının ifade edilmesi ile stokların yüksek seyri petrol fiyatlarının baskı altında kalmasına neden olmuştur. Eylül ayında ABD dolarındaki güçlenmeye bağlı olarak altın fiyatları gerilerken, petrol fiyatları da makroekonomik görünümdeki zayıflığın yanı sıra üretim kısıntılarına uyulmaması nedeniyle baskı altında kalmıştır.
Salgın öncesi dönemde, uluslararası kuruluşlar tarafından %3 civarında belirlenen 2020 yılı büyüme tahmini, salgından sonra %5 civarında daralma olarak revize edilmiştir.
Salgın öncesi dönemde, uluslararası kuruluşlar tarafından %3 civarında belirlenen 2020 yılı büyüme tahmini, salgından sonra %5 civarında daralma olarak revize edilmiştir.
Türkiye Ekonomisi
2020 yılının ilk döneminde salgın nedeniyle küresel çapta olumsuz seyreden ekonomik beklentiler yıl sonuna doğru değişmeye başlamış; OECD Türkiye ekonomisi için 2020 daralma tahminini %4,8’den %2,9’a düşürürken; 2021 büyüme tahminini ise %4,3’ten %3,9’a revize etmiştir.
TÜİK tarafından yayımlanan verilere göre, işsizlik oranı haziran döneminde yıllık bazda 0,4 puan artarak %13,4 olmuş; bu dönemde işgücüne katılım oranı 4,3 puan düşüşle %49’a gerilemiştir. Takvim etkisinden arındırılmış verilere göre sanayi üretimi temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre %4,4 artmış; bu dönemde üretim, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe %4,9 gerilerken, imalat sanayii sektörü ile elektrik üretimi ve dağıtımı sektöründe sırasıyla %5,1 ve %1,4 yükselmiştir. Salgın döneminde ertelenmiş olan talebin devreye girmesinin etkisiyle temmuzda dayanıklı tüketim mallarının üretiminde gözlenen yıllık %19,2’lik hızlı artış dikkat çekmektedir.
Öte yandan temmuz ayında düşük faiz oranlarının ve ertelenmiş talebin etkisiyle konut satışlarında tarihi yüksek seviyelere çıkan bir artış görülmüştür. Konut satışları, ağustosta yıllık bazda %54,2 artarak 170 bin adet seviyesinde gerçekleşmiş; bu dönemde toplam satışların %44,6’sını ipotekli satışlar oluşturmuştur. Yılın ilk sekiz aylık döneminde de konut satışları yıllık bazda %42,6 artarak 1,02 milyon adede ulaşmış; aynı dönemde ipotekli satışlar %263,7 artarak 473 bin adede ulaşırken, diğer satışlar %6,3 azalarak 551 bin adet olmuştur. Ağustosta konut satışlarına paralel olarak beyaz eşya satışlarının da arttığı gözlenmiştir. Bu dönemde yurt içinde beyaz eşya satışları yıllık bazda %20,9 yükselmiş; sektörün adet bazında ihracatı yıllık bazda %9,3 daralırken, toplam üretimi %11,0 genişlemiştir.
Otomotiv Sanayii Derneği’nin açıkladığı verilere göre, otomotiv üretimi ağustos ayında yurt içindeki canlı talebin etkisiyle yıllık bazda %44,3 oranında yükselmiştir. Bu dönemde otomotiv ihracatı ise %21,5 daralarak 42.865 adet olmuştur.
Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan öncü dış ticaret verilerine göre, eylül ayında ihracat, yıllık bazda %4,8 artarak 16,1 milyar ABD doları olurken, ithalat %23,3 ile hızlı yükseliş kaydetmiş ve 20,9 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. Böylece, bu dönemde dış ticaret açığı %193 genişlemiştir. Salgının ihracat ve turizm performansı üzerindeki olumsuz etkileri sürerken, son dönemde altın ithalatının ithalat artışını hızlandırdığı gözlenmiştir. Eylül sonunda açıklanan Yeni Ekonomi Programı tahminlerine göre cari açığın bu yıl sonunda 24,4 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Böylece geçtiğimiz yıl sonunda %1,2 olan cari işlemler hesabının GSYH’ye oranının bu yıl sonunda -%3,5 olacağı öngörülmektedir.
Sigorta Sektörü
Sigortacılık sektörü pandemiye rağmen 2020 yılını oldukça iyi bir şekilde geçirmiştir. Toplam prim üretimi 2020 yılında, bir önceki yıla göre %19,3 artış göstererek toplam 82,6 milyar TL’ye yükselmiştir. Toplam içerisinde hayat dışı sigortacılığının prim üretimi %17,7 artışla 68,1 milyar TL, hayat sigortacılığının prim üretimi ise %27 artışla 14,4 milyar TL olmuştur. Başarı hikayesi yazmaya devam eden özel emeklilik tarafında da emeklilik yatırım fonlarının büyümesi hız kesmeden sürmüştür. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 31 Ocak 2021 tarihli verilerine göre BES ve Otomatik Katılım’daki toplam katılımcı sayısı 12,6 milyonu aşarken, devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğü yaklaşık 170 milyar TL’ye ulaşmıştır. Ayrıca, vatandaşlarımız nezdinde sigorta farkındalığının artması yatırımcıların da ilgisini sektör üzerine çekmiştir. Sigortacılık şirketlerinin verdikleri güven sayesinde, BIST Sigortacılık Endeksi 2020 yılında %72’lik bir performans ile BIST Endeksleri arasında en iyi performansı gösteren endeksler arasında yer almıştır.
2020 yılında en fazla prim yazılan branş, 20.487 milyon TL ile kara araçları sorumluluk branşı olmuştur. Kasko sigortasının içinde bulunduğu kara araçları branşında 10.737 milyon TL, hastalık sağlık branşında 10.009 milyon TL, yangın ve doğal afetler branşında ise 10.585 milyon TL prim üretilmiştir.
Hayat dışında tek tek branş bazında incelendiğinde, sektörde toplam prim üretimi içinde pazar payı %10’un üzerinde olan branşlardan hastalık/sağlık, yangın ve doğal afetler ile genel zararlar sektörün büyüme hızının artmasında etkili olduğu gözlemlenmiştir. Söz konusu branşlardan hastalık/sağlık %20,79 (reel %5,4), genel zararlar %35,50 (reel %18,23) ile yangın ve doğal afetler bir önceki yıla göre %25,32 (reel %9,35) büyüme kaydetmiştir.
Sigorta sektörünün, 2020’de reel olarak büyümesine karşın sektörün lokomotifi olan oto sigortaları ise reel olarak daralmıştır. Ülkemizde geçen yılın mart ayından beri etkili olan pandeminin yol açtığı koşulların da etkisiyle geçen yıl trafik sigortası %8,64, kasko ise %14,15 büyümüştür. Buna karşın, reel prim üretimi trafik branşında %5,2, kaskoda ise %0,39 düşüş göstermiştir.